
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “kağıt üzerinde, örnekleme yöntemiyle” değil bizzat sahaya çıkılarak işlemlerin yapılması gerektiğine işaret ederek, “Yoksa şimdi yine rakamlar mı makyajlanacak” diye sordu.
Genel tarım sayımı, ülkedeki hayvan varlığından tarımsal makinalara, mera büyüklüğünden arazi miktarına kadar tarımla ilgili geniş verilerin toplanması anlamına geliyor. Türkiye’dek ilk tarım sayımı 1927 yılında yapıldı. Daha sonraki sayımlar 1950, 1963, 1970, 1980, 1991 ve 2001 yıllarında gerçekleştirildi. Her 10 yılda bir bu sayımın yayılması gerekiyordu. Ancak AKP döneminde hiç yapılmadı. AKP, 24 yıl sonra tarım sayımı yapmaya karar verdi. Bunun için 2023 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı ile TÜİK arasında protokol imzalanmıştı. Genelge ise 2 yıl sonra dün yayınlandı. Genelgeye göre, sayım bakanlık ve TÜİK işbirliğinde hem kayıtlılıkla ilgili bugüne kadar yapılan çalışmaların sonuçlandırılması hem de güncel saha verilerinin elde edilmesi hedefleri göz önüne alınarak iki aşamada gerçekleştirilecek.
Birinci aşamada mevcut idari kayıtlarda yer almayan tarım arazilerinin belirlenmesi ve bu araziler üzerinde tarımsal faaliyette bulunan tarımsal işletmelerin tespiti, ön tarama faaliyetleri, soru formları ve veri giriş programlarının hazırlanması, bilgilendirme, eğitim ve tanıtım faaliyetleri yapılacak. İkinci aşamada ise, birinci aşamada elde edilen bilgiler esas alınarak uluslararası gereklilikler ve ulusal ihtiyaçlar doğrultusunda belirlenen değişkenlere ilişkin veriler (tarımsal işletmeler, iş gücü, bu işletmelerin tasarrufunda bulunan tarım arazileri, hayvan, tarımsal alet ve makineler ve benzeri) TÜİK tarafından 2025 yılı içinde tam sayım ve örnekleme yoluyla sahadan derlenecek.
EN SON 2001’DE
ZMO Başkanı Baki Remzi Suiçmez, ilk sayımın Atatürk zamanında yapıldığını anımsattı. Şimdiye kadar 7 kez gerçekleştirilen sayımın yasaya göre 10 yılda bir yapılması gerekirken 2001 yılından bu yana yapılmadığına işaret eden Suiçmez, şöyle devam etti:
“Tarım planlaması için elimizde sağlıklı, güncel veriler olması lazım. Sahadan gelen duyumlar, sağlıklı bir tarım sayımının bu aşamada yapılmasının güç olduğu yönünde. Bunun için gereken personelin olmadığı, ayrıca örnekleme yöntemiyle, rakamlar üzerinden güncelleme yapılmasının doğru sonuçlar vermeyeceği belirtiliyor. Biz daha mera varlığımızı bilmiyoruz. 14.6 milyon hektar mera görünüyor. Ancak bunun 12 milyon hektara düştüğü söyleniyor. Daha mera varlığı bile bilinmeden hayvancılıkla ilgili planlama nasıl olacak ? Verilerin güncel olmadığı yerde 3 yıllık tarımsal planlama yapıldı. Ama bazı illerde daha ilk yıl ürün değişikliğine gidildi.”
‘RAKAMLAR MI MAKYAJLANACAK?’
“Hayvan sayımız neydi ne oldu, büyük-küçük işletme sayıları, mera varlığımız ne kadar, çiftçinin kullandığı tarım aletlerinin sayısı ne?” gibi verilerin ortaya çıkarılması gerektiğini dile getiren Suiçmez, şöyle devam etti:
“Açıklanan enflasyon verilerine bile güvenilmeyen bir ortamda TÜİK hangi saha personeli ile bu verileri toplayacak ? Tüm bunların Tarım ve Orman Bakanlığı il müdürlükleri tarafından yerinde tespit edilmesi gerekiyor. Yıllardır bu sayımı yapmıyorlar. Çünkü yapsalardı tarımın geldiği durum ortaya çıkacaktı. Tarımdaki başarı hikayeleri ile çelişecekti. Doğru düzgün bir sayım yapılırsa biz bunu olumlu buluyoruz. Ancak yine kağıt üzerinde, örnekleme yöntemiyle yapılacaksa buradan doğru sonuçlar çıkmaz. Şu anda hayvan varlığı, mera büyüklükleri gibi verilerde çelişkiler bulunuyor. Yoksa şimdi yine rakamlar mı makyajlanacak ? Bizde merakla sonucu bekliyoruz.”