Gündem

İktidara ‘rütbe bekleme’ sürelerinde değişiklik yetkisi: ‘Liyakat yerine biat kültürü’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a subayların rütbe bekleme ve terfi süreleriyle ilgili yetki veren düzenlemeye karşı çıkan muhalefet, kararın anayasaya aykırı olduğuna ve ‘hukuka aykırı keyfi uygulamalara davetiye çıkardığına’ dikkat çekti.

İktidara ‘rütbe bekleme’ sürelerinde değişiklik yetkisi: ‘Liyakat yerine biat kültürü’
24-05-2025 04:38

İktidar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a TSK, jandarma ve sahil güvenlikte teğmen ve albay rütbesindeki askerleri ihraç etme yetkisi verilmesini öngören düzenlemeleri Meclis’te görüşülen torba yasadan çıkardı. Ancak Erdoğan’a subayların rütbe bekleme ve terfi süreleriyle ilgili yetki veren düzenleme komisyonda muhalefetin itirazlarına karşın kabul edildi. CHP’nin ve İYİ Parti’nin kurmayları tepki çeken kararı Cumhuriyet’e değerlendirdi.

AYM UYGUN BULMAMIŞTI

CHP’nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu, askeri disiplin tesis edilirken yargı yoluna kapalı uygulamalar, savunma hakkının ihlal edilmesi ve masumiyet karinesinin göz önüne alınmamasının hukuk devletinin temel ilkeleri açısından kabul edilemez olduğunu belirterek, torba yasada yer alan ‘TSK rütbe bekleme sürelerinin cumhurbaşkanı tarafından belirlenmesi’ ve ‘teğmen-albay arasındaki rütbelerdeki subayların TSK’dan ilişiğinin cumhurbaşkanı kararıyla kesinleşebileceği’ hususlarının Anayasa Mahkemesi tarafından uygun bulunmadığını anımsattı.

85 YIL SONRA BİR İLK

İhraç yetkisi öngören maddenin geri çekilişini olumlu karşılayan Bağcıoğlu, buna karşın iktidarın rütbe bekleme sürelerini içeren teklifte ısrarcı davrandığını söyledi. Bağcıoğlu, “Bu düzenlemeyle cumhurbaşkanı örneğin yarbaylar için üç yıl olan rütbe bekleme süresini beş yıla ya da altı yıla çıkarabilecek, daha uzun rütbe bekleme süresi olan altı yıllık yüzbaşı bekleme süresini ise üç yıla indirebilecektir” dedi. 1960 yılından bu yana rütbe bekleme sürelerinde sadece bir kere değişiklik yapıldığını belirten Bağcıoğlu, “Kaldı ki, rütbe bekleme sürelerini değiştirmek, harekât etkinliğini sağlamak üzere uzun vadeli olarak hazırlanan ve birçok faktöre (envantere yeni girecek harp silah araç ve gereçleri, savunma planlamasına uygun olarak yapılan teşkilat değişiklikleri, eğitim-öğretim sistemindeki değişiklikler gibi) dayanan insan gücü planlarına dayanılarak yapılması gereken bir süreçtir. Hal böyle iken, işleyişte sıkıntı yaşanılmayan, hiçbir şekilde acil karar alma süreçlerine ihtiyaç göstermeyen ve kanunla yapılması gereken bir değişiklik yetkisini Cumhurbaşkanına vermek açıkça anayasaya aykırıdır” diye konuştu.

‘ASKERİ YARGIDA OLUMSUZ ETKİ’

CHP’nin ilkesel olarak temel hukuk ilkelerine dayanmayan, adaletin esas alınmadığı ve karar verme sürecinde CHP iktidarı bile olsa tek kişinin yetkili olacağı her türlü düzenlemeye karşı olduğunu vurgulayan Bağcıoğlu, “Buradan çıkan başka bir sonuç da TSK’ye yönelik yapısal reform dediğimiz ancak menfi (olumsuz) dönüşümlerin örneğin askeri sağlık sistemi, askeri eğitim sistemi gibi askeri yargıda da olumsuz etkilerini göstermektedir. 15 Temmuz’dan önce askeri yargı sisteminin mükemmel olduğu söylenemez ama düzeltici tedbirlerle disiplinin tesisinde en önemli araç olarak devam edebilirdi” ifadelerini kullandı.

‘HUKUKA AYKIRI UYGULAMALAR’

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı, GİK (Genel İdare Kurulu) üyesi Emekli Tuğgeneral Hukukçu Ali Demir ise, 926 sayılı TSK Personel Kanunu’nun 30’uncu maddesinde; barış zamanında subayların normal rütbe bekleme sürelerinin; astteğmenler için 8 ay, teğmenler için 3, üstteğmenler için 6, yüzbaşılar için 6, binbaşılar için 5, yarbaylar için 3, albaylar için 5, tuğgeneral-tuğamiral-tümgeneral-tümamiral-korgeneral-koramiral-orgeneral ve oramiraller için 4 yıl olarak belirlendiğini açıkladı. Demir, her şeyden önce ‘Cumhurbaşkanı kararıyla uzatılabilir veya kısaltılabilir’ ibaresinin ‘somut ve objektif kriter içermemesi’ nedeniyle ‘yasaya ve hukuka aykırı keyfi uygulamalara davetiye çıkarmakta’ olduğunu söyledi.

‘LİYAKATİN YERİNİ BİAT KÜLTÜRÜ ALABİLİR’

Söz konusu sürelerin Cumhurbaşkanı kararıyla uzatılıp kısaltılabilmesinin bariz ölçütler içermediğinin altını çizen Demir, 1967 yılında yürürlüğe giren 926 sayılı TSK Personel Kanunu ile bugüne kadar 8 ayrı Cumhurbaşkanına bu yönde bir yetki verilmemiş olunması ve onların da bu yetkiyi kullanmamış olmaları sebebiyle, anılan yasaya TSK’nın hizmet ihtiyacından ziyade öznel uygulamaların hayata geçirilmesi maksadıyla mı ihtiyaç duyulduğu sorusunun sorulmasına sebebiyet verildiğine dikkat çekti. Yasa teklifinin ‘makul’ bir gerekçesinin olmadığına işaret eden Demir, söz konusu uygulama ile; subayların liyakate dayalı kurum kuralları ile hareket etme referansı yerine biat kültürü eğilimi içine girebileceğini, disiplinin telafisi mümkün olmayacak şekilde bozulabileceğini, siyasallaşmış subayların bulunduğu birlik, karargah ve kurumlarda görev motivasyonunun kaybolabileceğini, siyasi makamların referans ve iltiması ile üst rütbelere yükselmek isteyen subay ile general ve amirallerin nitelik üstünlüğünün kaybolabileceğine vurgu yaptı.

‘TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN ZARARLAR’

Demir, “Belirli bir makama hak ederek gelmiş olsa dahi partili Cumhurbaşkanının kullanacağı yetki ile kısa sürede rütbe alarak yükselecek subay ve general-amiraller hakkında dedikoduya sebebiyet verilebileceği, bu durumun devletimizin bekasının ve milletimizin refahının teminatı TSK’nın caydırıcılık yeteneklerinin azalmasına ortam sağlayabileceği, seçmenin iradesine uygun olarak iktidarın demokrasi ile el değiştirmesi halinde, partili Cumhurbaşkanına verilecek sınırsız ve belirsiz bir yetki ile kısa sürede yükselerek belirli bir rütbe ve makama gelen siyasallaşmış TSK personelinin 15 Temmuz benzeri hain darbe girişimi teşebbüslerinde bulunabileceği, ‘rütbe, nasıp, kıdem, normal rütbe bekleme süresi, en az ve en çok rütbe bekleme süreleri, rütbe terfi şartları ve esasları, terfide baraj, kadroların tespiti, muvazzaf subay kadro oranları ve albayların fiili hizmet süresinin uzatılması, sonraki yıllarda terfi, kademe ilerlemesi şartları, rütbe terfi, general ve amiral sayıları’ konularında 926 sayılı TSK Personel Kanunu’nda ve ilgili yönetmeliklerde mevcut ayrıntılı düzenlemelerin göz ardı edilmesi suretiyle, TSK’nın bağımsızlığı ile köklü kurum kurallarının telafisi mümkün olmayacak şekilde tahrip edilebileceği değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.

Demir, belirttiği nedenlerden dolayı rütbe bekleme sürelerinin kısaltılabilmesi ve uzatılabilmesine ilişkin yetkinin cumhurbaşkanına verilmesinin ‘mahzurlu’ olduğu değerlendirmesinde bulundu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER