Türkiye’de milyonlarca emekli, temel ihtiyaçlarını karşılamada ciddi zorluk yaşıyor. TÜRK-İŞ’in Nisan 2025 verilerine göre açlık sınırı 17 bin 725 lira, yoksulluk sınırı ise 57 bin 736 liraya yükselmiş durumda. Buna karşın en düşük emekli maaşı hâlâ 14 bin lira seviyesinde. Emeklilerin büyük bir kısmı barınma, gıda ve sağlık harcamalarını karşılamakta güçlük çekiyor.
‘DEVLETİN A, B, C PLANI OLMALIYDI’
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, yaşanan sıkıntıların sadece ekonomik değil, yapısal olduğunu vurguluyor. Ergün’e göre, son dört yılda kiralar kontrolsüz şekilde arttı ve bu, emeklilerin barınma hakkını doğrudan tehdit eder hale geldi:
“Emekli maaşıyla artık kiralık bir ev bulmak imkânsız. Eskiden biraz para biriktirip araba almayı düşünürlerdi. Şimdi temel ihtiyaçları karşılamak bile hayal. Depremi, seli ve don felaketini yaşadık biliyorsunuz artık vatandaşın 40 liraya yediği meyve 100 liranın üstünde olacak bunu görmek için ekonomist olmaya gerek yok. Devletin olaylara karşı A, B, C planı olması gerekiyordu.”
‘PAZARDAN SEBZE TOPLUYORUM’
72 yaşındaki emekli öğretmen N.Y., 45 yıllık kamu hizmetinin ardından geçim sıkıntısı yaşıyor. Torununa harçlık veremediğini belirten N.Y., “Ay sonunu getirmek için pazardan kalan sebzeleri topluyorum. Biz aslında yaşamıyoruz, sadece hayatta kalıyoruz” diyor.
65 yaşındaki Ayşe Hanım da maaşının önemli bir kısmını sağlık harcamalarına ayırıyor. Randevu sıkıntısı nedeniyle devlet hastanelerinden hizmet alamadıklarını, söylüyor: “İlaçların çoğu artık cebimizden karşılanıyor. Katkı payları da sürekli artıyor” diyor.
MÜCADELE SÜRECEK
DİSK Emekli-Sen Başkanı Cengiz Yavuz, yakın zamanda geniş katılımlı bir emekli eylemi hazırlığında olduklarını duyurdu. Ortalama bir emekli aylığının enflasyon karşısında 2 bin 500 lira eridiğine dikkat çeken Yavuz, “Yoksuluz, açız; nefes alabilmek için mücadele ediyoruz. Bayram yaklaşıyor ama emekliler şimdiden ‘Nasıl geçineceğiz?’ diye düşünüyor. Derhal çözüm bekliyoruz” diyor.