Mutluluk, yaşam boyu inişli çıkışlı bir seyir izleyen karmaşık bir duygu durumu. Peki, insanlar hayatlarının hangi döneminde kendilerini daha mutlu hissediyor? Bu soruya yanıt arayan bilim insanları, yaşa bağlı mutluluk eğrilerini inceleyen uzun vadeli araştırmalar sayesinde çarpıcı sonuçlara ulaştı.
MUTLULUĞUN U-ŞEKLİNDEKİ EĞRİSİ
Ekonomi ve psikoloji alanlarında yapılan çok sayıda araştırma, yaşam memnuniyetinin genellikle U şeklinde bir eğri izlediğini ortaya koyuyor. Bu bulguya göre insanlar, çocukluk ve gençlik dönemlerinde yüksek mutluluk seviyelerine sahipken, bu seviye orta yaşlarda düşüşe geçiyor ve ilerleyen yaşlarda yeniden yükseliyor.
EN DÜŞÜK NOKTA: 40’LI YAŞLARIN ORTASI
2010 yılında ekonomist David Blanchflower ve Andrew Oswald tarafından yapılan bir çalışmaya göre, 132 ülkeden toplanan veriler incelendiğinde, insanların kendilerini en mutsuz hissettikleri yaş ortalamasının 47.2 olduğu tespit edildi. Bu dönem, “orta yaş krizi” olarak adlandırılan sürece de denk geliyor. İş, aile ve gelecek kaygıları bu düşüşte etkili olabiliyor.
MUTLULUK ZİRVESİ: 60’LI YAŞLAR VE ÜZERİ
İlginç bir şekilde, yaş ilerledikçe insanlar yeniden daha mutlu hissetmeye başlıyor. 60’lı yaşlardan itibaren yaşam memnuniyeti artıyor ve birçok birey bu dönemde hayatın küçük zevklerini daha çok takdir etmeye başlıyor. Bunun nedeni; daha fazla boş zaman, yaşam deneyimiyle gelen kabul ve beklenti düzeyindeki değişiklikler olabilir.
NEDEN YAŞLANDIKÇA DAHA MUTLUYUZ?
Bilim insanlarına göre yaşlandıkça mutluluğun artmasının birkaç nedeni var:
Duygusal düzenleme becerileri gelişiyor.
Hayatın geçiciliği daha net algılandığı için "anı yaşama" bilinci artıyor.
Kariyer ve aile baskılarından bir nebze olsun sıyrılmış olunuyor.
Kendilik kabullenmesi ve içsel denge güçleniyor.
KÜLTÜREL VE BİREYSEL FARKLILIKLAR DA ÖNEMLİ
Elbette mutluluk yaşla birlikte herkeste aynı şekilde seyretmeyebilir. Kişinin yaşam tarzı, sağlık durumu, sosyal ilişkileri ve kültürel faktörler bu eğriyi etkileyebilir. Örneğin bazı kültürlerde yaşlı bireyler daha fazla saygı görürken, bazı toplumlarda yaşlanma olumsuz bir biçimde algılanabiliyor.