Binlerce ekran görüntüsü, açılmamış mesajlar ve dolmak üzere olan telefon hafızası... Birçoğumuz için dijital çağın yeni normali bu. Ancak cihazlarınızda çok fazla dijital öğe biriktirmek, zihinsel sağlığınızı ve üretkenliğinizi etkileyebilir. Uzmanlar, dijital karmaşanın yarattığı stres ve anksiyeteye dikkat çekerek, bu durumun bir bozukluğun işareti olabileceğini belirtiyor.
DİJİTAL İSTİFLEME NEDİR?
Eğer ihtiyacınız olan dosyaları bulmak için binlerce fotoğraf veya dosya arasında dolaşmak zorunda kalıyorsanız veya normalden daha az konsantrasyon ve zihinsel enerji hissediyorsanız, bu fazla dijital karmaşaya sahip olduğunuzun bir işareti olabilir. Dr. Albers, bu konu hakkında "Dijital karmaşa, fiziksel dünyadaki karmaşa kadar streslidir" diyor. "Beynimiz, kaostan ziyade netliği ve sadeliği tercih eder" diyor.
Dijital karmaşa aynı zamanda sürekli bildirim akışı olarak da görülebilir, bu da odaklanmanızı engelleyip konsantrasyonunuzu yavaşlatabilir.
Belki fotoğraflarla anıları saklamak veya eski işlerden kalma gereksiz belgeleri tutmak isteyebilirsiniz. Ancak bu davranış büyük miktarda bilginin depolanmasına dönüştüğünde, dijital istifleme olarak değerlendirilebilir. UCLA David Geffen Tıp Fakültesi'nde klinik psikiyatri profesörü Dr. Emanuel Maidenberg, "Bu, anksiyete tarafından motive edilen bir alışkanlık haline gelir ve bu noktada zorlayıcı ve etkileyici hale gelir" dedi.
DİJİTAL İSTİFLEMENİN BELİRTİLERİ
Dijital istifleme bozukluğu, esnek bir "tercihten" ziyade, dijital bilgiyi saklama konusunda sürekli bir dürtü ile beslenir. Uluslararası OKB Vakfı'nda klinik ve araştırma işleri direktörü olan Dr. Sanjaya Saxena, "Günlük işlevsellikte önemli bir sıkıntı veya bozulmaya neden olduğunda, bu bir bozukluğun işareti olabilir" diyor.
Eğer dijital karmaşa cihazlarınızda o kadar fazla yer kaplıyorsa ki ihtiyacınız olan diğer şeyleri depolayamıyorsanız veya bu karmaşa arasında dolaşmak günlük aktivitelerinizi engelliyorsa, bu aşırı dijital materyal ediniminin bir işareti olabilir.