Kapadokya Dünya Miras Alanı sınırları içinde kalan en özel vadilerden Devrent Vadisi’ni doğal bir tepeden görme imkânı veren alana, yani tepeye 70 adet fore kazık üzerine yapılması onaylanan bir çelik cam manzara terasının kazısı damga vurdu.
Doğal tepenin üzerine yeni bir çelik cam bina inşa edilmesi tepkilere neden oldu. Dünyanın her tarafında yüzlerce örneği olan bu yapılar, kalabalık ziyaretçi gruplarına kısa süre manzara seyrettirmek ve heyecan yaratmak için yapılan büyük masraflı binalar. 3. dünya ülkelerinin pek hevesli olduğu kitle turizmini teşvik eden bu tür projeler Kapadokya gibi istisnai özellikteki koruma alanlarında geri dönülmez hasarlara yol açıyor.
Uzmanlar “Kapadokya giderek koruma çabasından uzaklaşıyor” diyerek tehlikeye dikkat çekiyor. Gazetemize açıklamalarda bulunan konunun uzmanı, “Her geçen gün daha çok inşaat, daha çok insan, daha çok para hırsıyla bölgenin kendine has doğal avantajları kayboluyor. Yıllardır yapılaşmaya izin verilmeyen doğal alanlarda yaptırılan yeni sitelerle, tarihi köyler doğallığını ve çekiciliğini kaybediyor. Tampon bölge adı verilen geçiş alanları yok ediliyor.
Balon turizminin getirdiği yoğun araç trafiğini kolaylaştırmak, alana daha çok aracın daha rahat girebilmesini sağlamak için milyonlarca yılda oluşan Peri Bacaları’nın yanı başına otoyollar açılıyor. Aşk Vadisi içindeki doğal patikayı 4 şeritli otoyola dönüştüren zihniyet Kapadokya turizmini geliştirmiyor, tersine öldürüyor. Yoğun inşaat faaliyetinin yarattığı tonlarca moloz ise apayrı bir sorun: Kapadokya’nın her yerinden çıkan molozlar vadilerin içine boşaltılıyor. Büyük bir hassasiyetle korunması gereken doğal vadiler, moloz dolgularla bozuluyor, dönüştürülüyor” diyerek bölgenin yapısının bozulduğunu dile getirdi.
Aynı uzman “Kapadokya’nın cazibesini sürdürmesi için tam tersinin olması, alana araç girişinin sınırlanması, zorlaştırılması gerekirdi. Daha az sayıda balon, daha az sayıda turist, daha iyi bir şekilde doğal ortamın kollanması... Balonların önünde fotoğraf çektirme meraklısı turizm anlayışının kontrol altında tutulması gerekirdi” diyor ve ekliyor: “Bölgeyi korumaktan ziyade sömürmeye yönelik bu gelişmelerin nasıl denetleneceği ayrı sorun. Çünkü olanların tamamı, Kapadokya’nın korunmasını sağlamak ve denetlemekle görevli kamu yetkililerinin bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleşiyor. Yegâne misyonu bölgenin korunması olan Kapadokya Alan Başkanlığı’nın, çok şeritli otoyollar, cam teraslar, yeni konut siteleri, yeni benzin istasyonları gibi projelerin tamamının altında imzası var. Bu gidiş artık Kapadokya için alarm veriyor. ‘Altın yumurtlayan tavuğu kesmek’ deyişini doğrularcasına, asırlarca gururla korunup para kazandırabilecek çok değerli bir kültürel emanet, kısa vadeli kazanç hırsları uğruna yok ediliyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mehmet Tuncer(Çankaya Üniversitesi, MimarlıkFakültesi Şehir Ve Bölge PlanlamaBölümü Öğretim Üyesi)Öncelikli görev Kapadokya’nıngerçekten korunmasıdır. PeriBacaları’nı korumak, betonlaşmayıengellemek anayasal ve yasalgörevdir. Turizm için değil dünyamirası olan Kapadokya’mızıkendimiz ve gelecekkuşaklar içinkorumalıyız.'YABANCI ZİYARETÇİLER DE TEPKİLİ...'
Nezih Başgelen (Arkeolog-Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu Yöneticisi)Kapadokya, binlerce yıldır doğa ve insan faaliyetlerinin bölgedeki doğal çevre değerlerini karakteristik kültürel peyzaj alanları haline getirmesinin de özgün örnekleriyle ünlü bir bölgedir. Bu peyzaj değerlerinin oluşum sürecinde bölgedeki ekosistemin de dönüşerek yöreye has bir dengeye oturduğu izlenmektedir. Avanos ile Ürgüp arasında Ürgüp yolu üzerinde yer alan birbirinden ilginç manzaralarla dolu Devrent Vadisi de bu eşsiz kültürel peyzaj alanlarının önde gelen örneklerinden birisidir.
Devrent Vadisi’ni geçen sezona kadar doğal bir tepe üzerinden izlemegözlemleme imkânı veren mevcut seyir alanına 70 adet fore kazık üzerine yapılması onaylanan çelikcam manzara terası inşaatının yol açtığı tahribat yerli, yabancı ziyaretçilerin tepkisini çekmekte. Yapılan projede koruma-kullanma arasındaki denge kurulamayınca yapılmakta olan cam-çelik seyir projesinin buradaki benzersiz peyzajın büyüsünü örseleyeceği görülüyor. Yakın zamanda Antalya’da Hıdırlık Kulesi’nin ve Aksaray’da Ihlara Vadisi’nin başına gelenler Kapadokya’da Devrent’in de başına geliyor. Burayı özellikle gün batımında görmek isteyen grupların tercih ettiği seyir alanlarından biri olan bu doğal tepenin üzerine camçelik bina inşa edilmesi sosyal medya paylaşımları üzerinden de yoğun biçimde eleştiriliyor. Değer ve gereksinim arasındaki ara yüzün buradaki projede de doğru kurulamadığı görülüyor. Vadinin kendine has eşsiz kültürel peyzaj değerlerini negatif etkilememesi için buradaki projede korumakullanma dengesi bakımından daha hassas davranılması bekleniyor.
UNUTULMASIN!
Hatırlayalım; Kapadokya 22 Ekim 2019 yılında cumhurbaşkanının kararıyla milli park statüsünden çıkartıldı. O tarihte CHP milletvekili Faruk Sarıaslan kararı, “Anlaşılıyor ki amaç bölgeyi büyük yapılanmalara açmak. Bu durum Kapadokya’yı mahveder” diye eleştirmişti, AKP Nevşehir Milletvekili Yücel Menekşe ise “Kapadokya’da 4 ilçe ve 9 beldeyi kapsayan Kapadokya Alan Başkanlığı, bölgenin tarihi ve kültürel yapısını muhafaza etmek amacındadır. Yetkiler, Kapadokya Alan Başkanlığı çatısı altında toplanmak suretiyle bölge daha etkin şekilde korunacak ve korunarak sonraki nesillere aktarmak görevimiz olacak. Bu söylemlerin art niyetli olduğunu düşünüyorum” diyerek eleştirileri reddetmişti.
Kapadokya Alan Başkanlığı yönetimindeki 6 yılın sonunda büyük yapılandırma iddiaları ne yazık ki doğrulandı. Bölgenin en güzel vadilerinden olan Zelve’nin girişinde çevreyle son derece uyumsuz 14 betonarme dükkân yapısının olduğu otopark inşaatına başlandı. Kapadokya’nın kalbindeki Ortahisar’ın girişine, 20 bin metrekarelik bir macera parkı inşa ediliyor. Bu parkın yuvarlak beton yapıları dünyada eşi olmayan Kapadokya manzaralarının içinde yükseliyor artık.
Göreme Açık Hava Müzesi’nin hemen yanına, Ortahisar’a giden yol yapıldı. Korunması gereken eşsiz doğa asfaltla kaplandı. Yeni hotellerin sayısı arttı. Eski kaya evlerin de hotele dönüştürülmesi kolaylaştı. Artık Göreme’nin tamamı Hotelturistik dükkân-kafe-restorana dönüşmüş durumda. Nevşehir valisi 2024 yılında Kapadokya ören yerlerine 4 milyondan fazla ziyaretçinin geldiğini açıkladı. Kapadokya artık ne yazık ki “kitle turizmi”ne teslim edildi. Bölgedeki rehberlerden aldığımız bilgiler ise şu yönde; “Ünü bütün dünyaya yayılan, her sabah Kapadokya semalarını dolduran yüzlerce hava balonu, yerde, son derece hassas olan volkanik zemin üzerinde o balonları takip eden yüzlerce araç demek. Bunun yanı sıra turistlere korunması gereken vadilerde ‘safari’ yaptıran yüzlerce ATV veya Jeep gibi arazi aracı da cabası. Bunların yarattığı gürültü, bölgedeki yaban hayatı bitirmiş durumda. Dünyanın birçok ülkesi tarihi ve doğal güzelliklerini ‘kitle turizmi tehlikelerine karşı korumaya aldı. Buna ‘sürdürülebilir turizm’ deniyor” ifadelerini kullandılar.
ÖRNEK OLSUN DİYE!
Şili, Paskalya Adası için ziyaretçi sayısını sınırlandı. Tayland Maya Koyu (Maya Bay) ziyaretçi sayısını sınırlandırdı. Bhutan, ülkeye gelen turist sayısını azaltıp gelenlerden de 200 dolara yakın “sürdürülebilir kalkınma vergisi” alıyor. Venedik, ziyaretçi ve cruise gemilerine sınırlama getirdi. Son olarak unutulmasın: Kitle turizmi benzersiz bir coğrafyayı sıradanlaştırır ve yavaş yavaş yok eder.