İtalya’daki Torino Üniversitesi Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergilenen, And Dağları’ndan çıkarılmış mumya üzerinde yapılan analizlerde çarpıcı bir keşfe imza atıldı.
Araştırmacılar, çıplak gözle görülmeyen dövmeleri tespit edebilmek için kızılötesi görüntüleme tekniklerini kullandı. İncelemeler sonucunda, mumyanın iki yanağında kulağından ağzına uzanan üç düz çizgi, bileğinde ise "S" şeklinde bir dövme bulunduğu ortaya çıktı.
Yapılan kimyasal analizler sonucunda dövmelerin, antik pigmentler kullanılarak yapıldığı anlaşıldı. X-ışını floresan spektroskopisi ve Raman spektroskopisi gibi ileri düzey tekniklerle elde edilen bulgulara göre, dövmelerde magnetit ve piroksen minerallerine rastlandı.
Araştırmacılar, dövmelerde kömür izine rastlanmamasının şaşırtıcı olduğunu belirtti. Bu, bugüne dek antik dövmelerde en yaygın kullanılan pigment olarak bilinen kömürden farklı, nadir bir malzemenin tercih edildiğine işaret ediyor.
SİMGELERİN ANLAMI GİZEMİNİ KORUYOR
Araştırmacılar, bulunan dövmelerin hem şekil hem de konum açısından son derece nadir olduğunu ifade ediyor. Özellikle yanak dövmelerinin Güney Amerika arkeolojik kayıtlarında neredeyse hiç görülmediği vurgulanıyor.
Daha yaygın olarak el, bilek, ayak ve ön kol bölgelerinde karşılaşılan antik Güney Amerika dövmelerinden farklı olarak bu dövmeler, kıyafetle kapatılmayan bölgelerde yer alıyor. Bu durum, dövmelerin süsleme veya iletişim amacı taşıyor olabileceğini düşündürüyor.
KÜLTÜREL KÖKEN BELİRSİZ
Mumyanın dövmeleri üzerine yapılan araştırmalar, bu izlerin hangi kültüre ait olduğunu belirleyemedi.
Ne ritüel bir amaca ne de tedavi edici bir işlevi olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmadığı açıklandı.
Araştırmacılar, bu keşfin antik Güney Amerika’da dövme uygulamaları üzerine yapılan çalışmalara önemli katkı sağladığını, ayrıca müzelerdeki mumya koleksiyonlarının kültürel çözümleme açısından taşıdığı değeri bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti.